DEVAM: 2- RESULULLAH
(SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN DUASI BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّدٍ.
حدّثنا وَكِيعٌ
عَنْ
مِسْعَرٍ،
عَنْ أَبِي
مَرْزُوقٍ،
عَنْ أَبِي
وَائِلٍ،
عَنْ أَبِي
أُمَامَةَ
الْبَاهِلِيِّ؛
قَالَ: خَرَجَ
عَلَيْنَا
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم، وَهُوَ
مُتَّكِىءٌ
عَلَى عَصاً.
فَلَمَّا
رَأَيْنَاهُ
قُمْنَا. فَقَالَ
((اللّهُمَّ
اغْفِرْ
لَنَا وَارْحَمْنَا،
وَارْضَ
عَنَّا،
وَتَقَبَّلْ
مِنَّا،
وَأَدْخِلْنَا
الْجَنَّةَ،
وَنَجِّنَا
مِنْ النَّارِ،
وَأَصْلِحْ
لَنَا
شَأْنَنَا كُلَّهُ)). قَالَ،
فَكَأَنَّمَا
أَحْبَبْنَا
أَنْ يَزِيدَنَا، فَقَالَ
((أَوَلَيْسَ
قَدْ
جَمَعْتُ لَكُمُ
الأَمْرَ؟)).
Ebu Ümame
el-Bahili (r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bir baston'a dayanmış olarak çıkıp yanımıza geldi. Biz de onu görünce ayağa
kalktık. Bunun üzerine: «Faris halkının ulularına karşı yaptıkları gibi
yapmayınız.» buyurdu. Biz: Ya Resulallah! Bizim için Allah'a dua etmenizi
diliyoruz. dedik. O da: «Allahım bize mağfiret eyle, bize merhamet et. bizden
razı ol, (ibadet ve duaları) bizden kabul eyle, bizi cennet'e dahil et, bizi
ateşten kurtar ve bizim için her durumumuzu ıslah eyle,» diye dua ett.
Ebu Ümame dediki:
Bana öyle geliyorki bize daha fazla dua buyurmasını iştiyakla arzuladık. Bunun
üçin şöyle buyurdu: «Dilekler işini sizin için toplamadım mı?»
(Yani sizin için
gerekli herşeyi istemedim mi)
Bu hadis'in ilk
bölümü yani dua talebi ve dua kısmı
hariç kalan kısmını Ebu Davud da rivayet etti.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Ancak oradaki rivayette
sahabilerin dua talebine dair cümle ile bundan sonraki kısım yoktur.
Peygamber
(s.a.v.)'in bastona dayanmasının bir rahatsızlığından dolayı olduğu, el-Kari
tarafından belirtilmiştir. Sahabiler O'na hürmet etmek üzere ayağa kalkmışlar
ve hadiste anılan• cevabı almışlardır.
Gelen bir
kimseye hürmeten ayağa kalkmanın yasaklığı görüşünde olan alimler bu hadisi de
delil saymışlardır. Fakat Avnu'l-Mabüd yazarının bu hadisin izahında Fetihul
Bari'den naklen beyanına göre Taberi; bu hadisin senedinin zayıf olduğunu,
senedinde tanınmayan ravi bulunduğunu ve dolayısıyla delil sayılamayacağını
söylemiştir. (Bu sistemdeki Buhari Fethu'l-Bari'dir)
Tirmizi 'nin
"Bir erkek için diğer bir erkeğin ayağa kalkması" babında rivayet
ettiği hadislerin açıklamasında Tuhfe yazarı bu konu hakkında geniş bilgi
vermekte ve bu arada özetle şöyle demektedir:
Bir erkeğin bir
erkeği görünce ayağa kalkması hükmü hususunda ilim ehli arasında ihtilaf
olmuştur. Nevevi gibi bazı alimler bunun caizliğine hükmetmişler, Malikiler'den
Şeyh Ebu Abdillah bin el-Hac gibi bir kısım ilim adamları ise bunu
yasaklamışlardır. Nevevi, el-Ezkar isimli kitabında; İçeri giren adama hürmeten
ayağa kalkmak hususunda bizim seçtiğimiz görüş şudur: İçeri giren adamın, ilim
veya takva sahibi olmak ya da eşraftan, devlet yetkililerinden olmak gibi bir
açık fazileti var ise, ona hürmet ve ikramda bulunmak niyetiyle ayağa kalkmak
müstahabtır. Fakat gösteriş veya büyütmek maksadıyla ayağa kalkmak caiz
değildir. Selef ve halef ilim ehlinin uygulaması böyle devam edegelmiştir. Buna
dair hadisleri, eserleri, yani sahabilerin sözlerini, selef alimlerinin
söylediklerini ve uygulamalarını içeren ve buna karşı çıkanların delillerini,
bu delillere verilen cevapları bir küçük kitabta topladım. Bu kitabı mütalaa
edenlerin konu hakkındaki şüphelerinin gideceğini umarım, demiştir. (Nevevi.)
İbnü'l-Hac'da
Nevevi'nin söz konusu kitabını "el-Medhal" isimli kitabına alarak,
Nevevi'nin gösterdiği delillere cevab verme yoluna gitmiş ve gelen bir erkeğe hürmeten ayağa kalkmanın
caiz olmadığını iddia etmiştir.
Tuhfe yazarı
daha sonra Nevevi'nin gösterdiği delilleri ve İbnü'l-Hacc'ın verdiği cevapları
ayrıntılı olarak naklettikten sonra şöyle der:
Ben derim.ki
Enes (r.a.)'in mezkur hadisi bir erkeğin gördüğü bir erkek için ayağa
kalkmasının mekruhluğuna delalet eder. Aişe (r.anha)'nın hadisi ise bunun
caizliğine delalet eder. İbnü'l-Hacc'ın bu hadise verdiği cevab tatmin edici
değildir. Bu iki hadis arasında görülen ihtilafı bertaraf etmek hususunda
değişik görüş ve yorumlar yapılmıştır. Bu cümleden olarak şöyle denilmiştir:
Enes (r.a.)'ın hadisi tenzihen mekruhluk içindir veya gelen erkeği ta'zim ve
büyütmek maksadına yorumlanmıştır. Aişe (r.anha)'nın hadisi ise ikram ve
iyilikte bulunmak maksadına yorumlanmıştır. Başka yorumlar da vardır.
Hasta bir
erkeği binit hayvanından indirmek, yolculuktan gelen erkeği karşılamak, bir
nimete kavuşan erkeği kutlamak veya gelen erkeğe yer vermek maksadıyla ayağa
kalkmak ise alİmlerin ittifak ile caizdir.
Ayni de
Buhari'nin şerhinde Ebu'l-Velid bin Rüşd'den şu nakli yapmıştır;
Ayağa kalkmak,
dört çeşiltir.
Birincisi yasak olandır. Gelen adam, kibrinden dolayı ve
orada bulunanlara üstünlük. taslamak için ayağa kalkılmasını arzuluyorsa ayağa
kalkmak yasaktır.
İkincisi mekruh olandır. Gelen adam kibirlenmiyor ve
orada bulunanlara üstünlük taslamıyor, fakat ona hürmeten ayağa kalkılması
halinde kalbine kibir girmesınden endişe duyuluyur ve zalimlere karşı
gösterilen hale benzeyiş var ise, bu takdirde ayağa kalkmak mekruhtur.
Üçüncüsü caiz olandır: Gelen erkek, kimsenin ayağa
kalkmasını istemez ve zalimlere benzeyiş durumu da sözkonusu değildir. Böyle
bir kimseye hürmet ve ikram mahiyetinde olmak üzere ayağa kalkmak caizdir.
Dördüncüsü mendub alandır: Yolculuktan gelen erkeğin
gelişine sevinerek ayakta karşılamak veya bir nimete kavuşan kişiyi ayakta
kutlamak ya da başına bir musibet gelen kişiyi ayakta karşılayıp taziyette
bulunmak maksadıyla ayağa kalkmak mendubtur.
el-Hafız'ın
el-Fetih'te beyan ettiğine göre İmam Gazali de: Gelen adamı izam ve büyütmek
maksadıyla ayağa kalkmak mekruhtur. Fakat gelen adama hürmet ve ikramda
bulunmak maksadıyla ayağa kalkmak mekruh değildir, demiştir.
Tuhfe yazarı
bir kısmını yukarıya aldığımız nakilleri yaptıktan sonra bu son tafsilat
güzeldir, demiştir.
HADİSTEN ÇIKAN
HÜKÜMLER:
1- Gelen erkeği ayakta karşılamak mekruhtur. Buna
dair izah yukarda verildi.
2- Duasının makbul olduğu umulan zatlardan dua taleb etmek
müstahabtır. Kendisinden dua taleb edilen zat'ın bu talebe uyarak dua. etmesi
mastehabtır.
3- Dua edilirken umumi ve kapsamlı dua edilmelidir .