SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DEA’

<< 3836 >>

DEVAM: 2- RESULULLAH (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN DUASI BABI

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا وَكِيعٌ عَنْ مِسْعَرٍ، عَنْ أَبِي مَرْزُوقٍ، عَنْ أَبِي وَائِلٍ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ؛ قَالَ: خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم، وَهُوَ مُتَّكِىءٌ عَلَى عَصاً. فَلَمَّا رَأَيْنَاهُ قُمْنَا.  فَقَالَ ((اللّهُمَّ اغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا، وَارْضَ عَنَّا، وَتَقَبَّلْ مِنَّا، وَأَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ، وَنَجِّنَا مِنْ النَّارِ، وَأَصْلِحْ لَنَا شَأْنَنَا كُلَّهُ)). قَالَ، فَكَأَنَّمَا أَحْبَبْنَا أَنْ يَزِيدَنَا،  فَقَالَ ((أَوَلَيْسَ قَدْ جَمَعْتُ لَكُمُ الأَمْرَ؟)).

 

Ebu Ümame el-Bahili (r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir baston'a dayanmış olarak çıkıp yanımıza geldi. Biz de onu görünce ayağa kalktık. Bunun üzerine: «Faris halkının ulularına karşı yaptıkları gibi yapmayınız.» buyurdu. Biz: Ya Resulallah! Bizim için Allah'a dua etmenizi diliyoruz. dedik. O da: «Allahım bize mağfiret eyle, bize merhamet et. bizden razı ol, (ibadet ve duaları) bizden kabul eyle, bizi cennet'e dahil et, bizi ateşten kurtar ve bizim için her durumumuzu ıslah eyle,» diye dua ett.

 

Ebu Ümame dediki: Bana öyle geliyorki bize daha fazla dua buyurmasını iştiyakla arzuladık. Bunun üçin şöyle buyurdu: «Dilekler işini sizin için toplamadım mı?»

 

(Yani sizin için gerekli herşeyi istemedim mi)

 

Bu hadis'in ilk bölümü yani dua talebi ve dua  kısmı hariç kalan kısmını Ebu Davud da rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:      Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Ancak oradaki rivayette sahabilerin dua talebine dair cümle ile bundan sonraki kısım yoktur.

 

Peygamber (s.a.v.)'in bastona dayanmasının bir rahatsızlığından dolayı olduğu, el-Kari tarafından belirtilmiştir. Sahabiler O'na hürmet etmek üzere ayağa kalkmışlar ve hadiste anılan• cevabı almışlardır.

 

Gelen bir kimseye hürmeten ayağa kalkmanın yasaklığı görüşünde olan alimler bu hadisi de delil saymışlardır. Fakat Avnu'l-Mabüd yazarının bu hadisin izahında Fetihul Bari'den naklen beyanına göre Taberi; bu hadisin senedinin zayıf olduğunu, senedinde tanınmayan ravi bulunduğunu ve dolayısıyla delil sayılamayacağını söylemiştir. (Bu sistemdeki Buhari Fethu'l-Bari'dir)

 

Tirmizi 'nin "Bir erkek için diğer bir erkeğin ayağa kalkması" babında rivayet ettiği hadislerin açıklamasında Tuhfe yazarı bu konu hakkında geniş bilgi vermekte ve bu arada özetle şöyle demektedir:

 

Bir erkeğin bir erkeği görünce ayağa kalkması hükmü hususunda ilim ehli arasında ihtilaf olmuştur. Nevevi gibi bazı alimler bunun caizliğine hükmetmişler, Malikiler'den Şeyh Ebu Abdillah bin el-Hac gibi bir kısım ilim adamları ise bunu yasaklamışlardır. Nevevi, el-Ezkar isimli kitabında; İçeri giren adama hürmeten ayağa kalkmak hususunda bizim seçtiğimiz görüş şudur: İçeri giren adamın, ilim veya takva sahibi olmak ya da eşraftan, devlet yetkililerinden olmak gibi bir açık fazileti var ise, ona hürmet ve ikramda bulunmak niyetiyle ayağa kalkmak müstahabtır. Fakat gösteriş veya büyütmek maksadıyla ayağa kalkmak caiz değildir. Selef ve halef ilim ehlinin uygulaması böyle devam edegelmiştir. Buna dair hadisleri, eserleri, yani sahabilerin sözlerini, selef alimlerinin söylediklerini ve uygulamalarını içeren ve buna karşı çıkanların delillerini, bu delillere verilen cevapları bir küçük kitabta topladım. Bu kitabı mütalaa edenlerin konu hakkındaki şüphelerinin gideceğini umarım, demiştir. (Nevevi.)

 

İbnü'l-Hac'da Nevevi'nin söz konusu kitabını "el-Medhal" isimli kitabına alarak, Nevevi'nin gösterdiği delillere cevab verme yoluna gitmiş  ve gelen bir erkeğe hürmeten ayağa kalkmanın caiz olmadığını iddia etmiştir.

 

Tuhfe yazarı daha sonra Nevevi'nin gösterdiği delilleri ve İbnü'l-Hacc'ın verdiği cevapları ayrıntılı olarak naklettikten sonra şöyle der:

 

Ben derim.ki Enes (r.a.)'in mezkur hadisi bir erkeğin gördüğü bir erkek için ayağa kalkmasının mekruhluğuna delalet eder. Aişe (r.anha)'nın hadisi ise bunun caizliğine delalet eder. İbnü'l-Hacc'ın bu hadise verdiği cevab tatmin edici değildir. Bu iki hadis arasında görülen ihtilafı bertaraf etmek hususunda değişik görüş ve yorumlar yapılmıştır. Bu cümleden olarak şöyle denilmiştir: Enes (r.a.)'ın hadisi tenzihen mekruhluk içindir veya gelen erkeği ta'zim ve büyütmek maksadına yorumlanmıştır. Aişe (r.anha)'nın hadisi ise ikram ve iyilikte bulunmak maksadına yorumlanmıştır. Başka yorumlar da vardır.

 

Hasta bir erkeği binit hayvanından indirmek, yolculuktan gelen erkeği karşılamak, bir nimete kavuşan erkeği kutlamak veya gelen erkeğe yer vermek maksadıyla ayağa kalkmak ise alİmlerin ittifak ile caizdir.

 

Ayni de Buhari'nin şerhinde Ebu'l-Velid bin Rüşd'den şu nakli yapmıştır;

 

Ayağa kalkmak, dört çeşiltir.

 

Birincisi yasak olandır. Gelen adam, kibrinden dolayı ve orada bulunanlara üstünlük. taslamak için ayağa kalkılmasını arzuluyorsa ayağa kalkmak yasaktır.

 

İkincisi mekruh olandır. Gelen adam kibirlenmiyor ve orada bulunanlara üstünlük taslamıyor, fakat ona hürmeten ayağa kalkılması halinde kalbine kibir girmesınden endişe duyuluyur ve zalimlere karşı gösterilen hale benzeyiş var ise, bu takdirde ayağa kalkmak mekruhtur.

 

Üçüncüsü caiz olandır: Gelen erkek, kimsenin ayağa kalkmasını istemez ve zalimlere benzeyiş durumu da sözkonusu değildir. Böyle bir kimseye hürmet ve ikram mahiyetinde olmak üzere ayağa kalkmak caizdir.

 

Dördüncüsü mendub alandır: Yolculuktan gelen erkeğin gelişine sevinerek ayakta karşılamak veya bir nimete kavuşan kişiyi ayakta kutlamak ya da başına bir musibet gelen kişiyi ayakta karşılayıp taziyette bulunmak maksadıyla ayağa kalkmak mendubtur.

 

el-Hafız'ın el-Fetih'te beyan ettiğine göre İmam Gazali de: Gelen adamı izam ve büyütmek maksadıyla ayağa kalkmak mekruhtur. Fakat gelen adama hürmet ve ikramda bulunmak maksadıyla ayağa kalkmak mekruh değildir, demiştir.

 

Tuhfe yazarı bir kısmını yukarıya aldığımız nakilleri yaptıktan sonra bu son tafsilat güzeldir, demiştir.

 

HADİSTEN ÇIKAN HÜKÜMLER:

 

1- Gelen erkeği ayakta karşılamak mekruhtur. Buna dair izah yukarda verildi.

 

2- Duasının makbul olduğu umulan zatlardan dua taleb etmek müstahabtır. Kendisinden dua taleb edilen zat'ın bu talebe uyarak dua. etmesi mastehabtır.

 

3- Dua edilirken umumi ve kapsamlı dua edilmelidir .